İslami Finansın Geleceği
Genel(Bu çalışmada İslami finansın geleceği doğrultusunda insanların niçin katılım bankalarını tercih ettikleri veya etmedikleri ve ödeme sistemleri, blockzinciri, kitlesel fonlama, alternatif finansman yöntemleri konularını İslamî Fintech kapsamında değerlendirilmişti.)
İslamî finans kavramı üzerine
İslamî Finans kavramı genel olarak her türlü finansal faaliyet ve işlemlerin İslamî kurallar çerçevesinde uygulandığı sistemdir.
İslamî Finans son yıllarda büyük gelişme göstermiştir. Küresel anlamda sektör konvansiyonel bankacılıktan daha hızlı büyümektedir. Ayrıca dünyadaki Müslüman nüfusun artış hızı, İslamî Finans’ın uzun bir zaman dilimi içinde önemli bir aktör haline getireceğini kanıtlar niteliktedir. Bunun yanında, Ortadoğu ve Asya’daki birçok şirketin Müslüman ortakları, şirketlerinin İslamî usullere dayanan finans sistemiyle çalışması için yoğun çaba harcamaktadır. Ayrıca son yıllarda Ortadoğu ve Asya ülkeleri hızlı bir büyüme trendi içine girmişlerdir. Tüm bu nedenler, önümüzdeki yıllarda İslamî Finans‟ın tüm dünya ekonomisinde önemli bir paya sahip olacağını göstermektedir.
İslami finans kavramının ortaya çıkışını, dini sebeplerin yanında kapitalist sistem ve sosyalist sistemin sağladığı görülmektedir. Sosyalist sistemde kar ve faiz uygulamalarının üretimi ve ekonomiyi olumsuz etkilediği savunulurken, kapitalist sistem kar ve faizi ekonomi için gerekli bulmaktadır. Kapitalist sistemdeki bu anlayış, toplumdaki zengin ve fakir arasındaki ayrımı arttırarak gelir dağılımı arasındaki uçurumun açılmasına neden olmaktadır. Kapitalist ve sosyalist sistemin iki zıt kutup olduğu görülmektedir. Tarih boyunca bu anlayışları reddeden ve kabul eden görüşler öne sürülmüştür. Bu iki sisteme karşı faizi ve hak edilmemiş kazançları reddeden İslami finans kavramı ortaya çıkmıştır.
Katılım bankacılığının tercih edilme ve edilmeme sebepleri nelerdir?
Toplumda yaşayan bireyler hem finansal ihtiyaçlarını karşılayacak hem de tasarruflarını değerlendirecek kurumlara ihtiyaç duyarlar. Ülkemiz ekonomisinin temelini oluşturan bankalar ise; fon ihtiyaç duyan taraflar ile fon fazlası olan tarafları bir araya getirmektedirler. Müşterilerin banka tercihlerini ise; bankaların sunduğu hizmet kalitesi, finansal ürünlerin çeşitliliği, işlem maliyetleri, banka çalışanlarının tutumu, müşterilerin dini inançları gibi pek çok faktör etkilemektedir.
Katılım bankaları, fon kullandırırken ve fonları değerlendirirken İslami prensipleri temel alan kurumlardır. Katılım bankacılığı sisteminde yapılan her türlü parasal işlem reel ekonomide bir mal veya hizmete karşılık gelir. Yapılan işlemler sonucu oluşan kâr veya zarar ise taraflar arasında paylaşılır.
Katılım bankacılığının tercih edilme sebepleri:
- Katılım bankalarının İslam dinini benimseyen müşteriler için güvenilir kurum olması
- Katılım bankalarının faiz yerine kâr/zarara katılmayı esas alan sistemi, faiz faktöründen dolayı tasarruflarını atıl durumda bulunduran bireyler için bir alternatif oluşturması
- Yönetim şekli şeriata dayanan ülkelerin ekonomisi de bundan etkilediği için şeriatla yönetilen ülkelerde faizsiz bankacılık sistemleri uygulanıyor olması
Katılım bankacılığının tercih edilmeme sebepleri:
- Katılım bankalarının finansman maliyetlerinin yüksek olması
- Katılım bankalarının ürün çeşitliliğinin az olması
- Doğrudan finansman ihtiyacının karşılanamaması
- Katılım bankalarının şube ve ATM sayısının yetersiz olması
- İnsanların Katılım Bankaları hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması
Katılım bankacılığının tercih edilmesi için ne yapılmalıdır?
Araştırmalarım sırasında fark ettiğim en temel sorunlardan biri insanların katılım bankacılığı hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması oldu. İslami finans için farkındalık arttırılmalı ve insanların katılım bankaları hakkında daha fazla bilgi sahibi olması sağlanmalıdır. Aynı zamanda katılım bankaları ATM ve şube sayılarını da arttırmaları gerekmektedir. Çünkü veriler bize şube sayısı ile toplanan fon ve net karlılığın doğru orantılı olduğunu göstermektedir. Ayrıca müşterilerin istek ve arzularına uygun ürün ve hizmet geliştirmeleri gerektiği sonucuna ulaşmışlardır. İktisat mezunu değerli bir büyüğümden duyduğum ve hoşuma giden şu sözü sizlerle paylaşmak isterim. ‘’Faize haram demek kolay, artık önemli olan faize alternatif araçlar üretebilmekte.’’ Büyüğümün de dediği gibi İslami finans sistemi için yeni araçlar bulmak bu sistem için çok önemlidir.
İslamî Fintech kapsamında neler yapılabilir?
“Finansal teknoloji” teriminin kısaltılmış hali olan “FinTech” finansal inovasyonlar geliştirmek adına teknolojik gelişmelerden yararlanan yeni finans endüstrisini ifade eder. İslami FinTech’ler Müslümanların temel finansal sorunlarına odaklanarak söz konusu sorunları çözüme kavuşturmaya yönelik ürün ve hizmetler geliştirmeyi hedefler.
Dünya ticaretinin geliştirilmesi ve özellikle İslam ülkeleri arasında ticaretin geliştirilmesi, finansal aracılık maliyetlerinin indirilmesi ile Dolar ve Euro’nun hakimiyetinin azaltılması konusunda blockchain teknolojisinden ve kripto paralardan faydalanmak mümkündür.
Dağıtılmış defteri kebir işlemleri ve akıllı sözleşmeler sayesinde finansal kuruluşların ihtiyaçlarını daha güvenilir ve etkin bir şekilde çözme imkanının yanı sıra kripto para birimlerinin düşük maliyet ile para transferine imkan tanıması, ticari işlemlerde takas, mahsuplaşma ve teminat sorununu çözmesi, güvenilir algoritmaya sahip olması, sanal cüzdan sayesinde saklama ve anlık ödeme hizmeti sunması İslami finans sisteminin pek çok sorununa yardımcı olmaktadır. Söz konusu kripto para sistemiyle bankaların aracılık fonksiyonu ve aracılık maliyeti azalacaktır.
Klasik bankacılık sistemini kullanan müşterilerden, finansal aracılık hizmetini veren bankaların kurdukları ve işlettikleri sistemin operasyonel maliyetine ortak olmaları beklenmektedir. Vadesiz hesap olsa bile bankaların büyük bir kısmı hesap işletim ücreti adı altında yıllık önemli tutarlarda para tahsilatı yapmaktadırlar. Ayrıca, kiralık kasa hizmeti alıp değerli eşyalarını saklamak isteyenler de belirli maliyetlere katlanmaktadırlar. Hâlbuki sanal para teknolojisinde varlığınızı muhafaza etmek için hesap işletim ücreti veya kiralık kasa ücreti gibi herhangi bir maliyete katlanmadan varlıklarınızı güvenli bir ortamda muhafaza etmeniz mümkündür.
Dünyadan İslami FinTech Örnekleri
“Finansal teknoloji” teriminin kısaltılmış hali olan “FinTech” finansal inovasyonlar geliştirmek adına teknolojik gelişmelerden yararlanan yeni finans endüstrisini ifade eder. İslami FinTech’ler Müslümanların temel finansal sorunlarına odaklanarak söz konusu sorunları çözüme kavuşturmaya yönelik ürün ve hizmetler geliştirmeyi hedefler. Dünyada ön plana çıkan İslami FinTech örneklerini şu şekilde sıralayabiliriz:
- İngiltere merkezli Yielders, kitlesel gayrimenkul satın almak ve kira gelirini paylaşmak üzerine kurulu bir platformdur. Böylelikle küçük yatırımcılara da kâr getirisi olanağı sunar. Yielders yatırımcıları yerleşik ve ticari mülkleri satın aldıktan sonra 2 – 5 yıl içinde daha küçük yatırımcılara kiralar.
- Büyümek için finansman desteğine ihtiyaç duyan KOBİ’lere yönelik bir platform olan Kapital Boost, Singapur merkezlidir. Kitlesel fonlama üzerine faaliyet gösteren Kapital Boost’ta murabaha ve mudaraba yöntemleri üzerinden kobilere kısa dönemli finansman ihtiyacı sağlanır.
- Singapur merkezli bir diğer İslami FinTech olan EthisCrowd, aynı zamanda bu alanda faaliyet gösteren ilk kitlesel fonlama platformudur. Yatırımcıların minimum 250 dolar ile girebildiği platformda küresel yatırım portföyü oluşturulur.
- Malezya merkezi ScolaFund, eğitim ihtiyaçlarını karşılayamayan öğrencilere burs vermek isteyen bağışçıları buluşturan bir platformdur. 25 ülkede faaliyet gösteren ScolaFund, toplanan bağışları doğrudan üniversitelere ve öğrenciler adına olacak şekilde aktarır.
İslami FinTech’ler, Müslümanların finansal ihtiyaçlarını karşılamanın ve sorunlara çözüm oluşturmanın yanı sıra, dini görevlerin yerine getirilmesi açısından da kolaylık sağlamayı temel alır. Burs ya da zekât verme veya bağış yapma üzerinden ilerleyen platformlar da bu hedefe örnek oluşturur. İslami FinTech’lerin ilerleyen yıllarda gitgide gelişmesi ve yatırım alması beklenmektedir.
Alternatif Bir Ödeme Sistemi Olarak İslami Coin Önerisi
Müslüman ülkeler arasında ekonomik, siyasi ve hatta askeri işbirliğini geliştirmek amacıyla bir araya gelen 8 Müslüman ülke 15 Haziran 1997 tarihinde D8’i kurmuştur. Söz konusu ülkeler; Türkiye, İran, Pakistan, Mısır, Bangladeş, Malezya, Nijerya ve Endonezya’dır.
Günümüzde dolar dünya ticaretinde etkin olarak kullanıldığı gibi ülkeler tarafından da en çok tercih edilen rezerv para olarak kabul görmektedir. Bu sebeple, uluslararası piyasalar doların baskısı altında kalabilmekte, FED’in kararları dünya piyasalarını fazlasıyla etkileyebilmektedir. Ticari işlemlerin ortak kullanılan bir İslami kripto para birimi cinsinden üzerinden yürütülmesi ticari işlemlerdeki dolar hakimiyetini azaltmak ve hakkaniyete dayalı bir ticaret ortamı kurmak amacıyla kripto para olarak kullanılması mümkündür.
Kurulacak kripto para sisteminin arkasında kamu otoritelerinin yer alması paranın mübadele fonksiyonunun yaygınlaşmasını ve tüm toplum tarafından kabul görmesini sağlayacaktır. Kurulacak olan kripto para sisteminde ise kamu veya merkez bankaları paranın ihracından, değerinin korunmasından ve sistemin bakımına kadar her aşamada önemli rol oynayarak paranın tüm fonksiyonlarına sahip olması sağlanmalıdır. Ayrıca sistem tasarımı kamu otoritelerinin kontrolünde olacağından kötü niyetli insanların vatandaşı dolandırmasının önlenmesi ve kripto paraların para politikası aracı olarak kullanılabilmesi mümkün hale gelecektir.
Ticarette ortak para birimi olarak kripto para biriminin kullanılması İslam ülkelerinin ekonomik kalkınması ve toplumsal ilerlemesinin sağlayabilecektir.